Pazar tezgahlarındaki satıştan bir çok üründe Türkiye’nin önde gelen firması haline gelen Köylüoğlu Şirketi’nin Kurucusu Bahattin Uslu, büyük özveri ile Organize Sanayi Bölgesi’nde kurdukları yeni tesiste Afyonkarahisar ve Türkiye’ye yakışır insan sağlığına yararlı imalatlar yapılacağını kaydetti. Uslu, ilerleyen zamanda yöreye has vişne kurusu imalatıyla, gelecek yıllarda genç jenerasyonun ihracata adım atacağını söyledi.
Köylüoğlu Kuru Meyve Limitet Şirketi’nin Kurucusu Bahattin Uslu, büyük özveri ve emek yoğunluğu ile Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçen yeni kuru meyve işleme tesisini, dünden bugüne kadarki ticari serüvenini anlatarak altın değerinde öğütler verdi.
HARABEDEN GÜZEL BİR TESİS ORTAYA ÇIKTI
İş insanı Bahattin Uslu, İhsaniye ilçesine bağlı Aşağıtandır köyünde Türkiye’de 62 ile kuru meyve çeşitlerinin üretim, ambalaj, paketleme aşamalarında hizmet verdiğini kaydetti. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yeni bir tesis kurmanın nasip olduğunu belirten Uslu, “Cenab-ı Allah çok şükür burayı bize nasip etti. Aşağıtandır köyünde yerimiz biraz küçüktü. Burası nasip oldu. Yeni sahip olduğumuz tesis daha önce et entegre tesisiydi. Bu alanı tesise dönüştürmeden önce burası bir harabeydi. Burasını kendi imkânlarımızla çok şükür kazma kürekle çalışarak güzel, hjyenik bir tesis haline getirdik. Allah’a şükür çok güzel bir tesisimiz oldu. Afyonumuza layık harika bir üretim tesisisi haline geldik.” dedi.
ŞAHIS FİRMASINDAN LİMİTET ŞİRKETİNE DÖNÜŞÜLDÜ
Bahattin Uslu, ticarete merhum babası İsmail Uslu’nun döneminde çocukluk ve öğrencilik sürecinde çırak olarak başladığını aktardı. Uslu, “Ortaokul ve lise yıllarında işe çırak olarak başladım. Rahmetli babamın maddi imkânları kısıtlıydı. Biz ona, o da bize yol gösterdi. Sattığımız ürünlerin karını bize veriyordu. Biz de bu paraları kalem, defter parası olarak kullanırdık Allah’a şükür. Benim bir hayalim vardı. Askerden geldikten sonra küçük bir işletme kurmayı hayal ederdim. Ama bu hayali Afyon’da gerçekleştirmek zordu. Maddi durumumuz zayıftı. Rahmetli dedem Kadir Önder’in köyde bir yeri vardı. Dayımlar ve annem aracılığıyla o yer bana nasip oldu. Hissesini alıp oraya ilk önce küçük bir tesis yaptım. Daha sonra yavaş yavaş kendimizi geliştirdik. Allah’a şükür orada Bahattin Uslu şahıs firmasıydı. Şu anda yeni tesisimizde oğlum Fatih Uslu ile birlikte limitet şirketine dönüştük” diye konuştu.
KADIN İSTİHDAMINA ÖNEM VERİLDİ
Köylüoğlu Kuru Meyve Limited Şirketi’nin yeni tesisine en az 1,5 yıl emek verdiklerini anlatan Bahattin Uslu, şu yeni tesiste 52’si kadın, 26’sı erkek olmak üzere toplam 78 kişinin istihdamını sağladıklarını söyledi. Uslu, “Toplam 78 çalışanımızdan 52’si kadındır. Özellikle kadın istihdamına önem verdik. Burada daha çok başta İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Diyarbakır, Van, Edirne, Kars olmak üzere 62 ilimizin toptancılarına kuru meyve çeşitlerini eleme, yıkama, seçme ve paketleme işlemlerinden geçtikten sonra satışa sunuyoruz. Biz genelde toptancılarla çalışıyor, onlara hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.
ÜRÜNLER 300 GRAMLIK VE 12 KİLOGRAMLIK AMBALAJLARDA
Köylüoğlu markasının Türkiye’nin tamamında tanındığını, Keçiboynuzu, iğde kuru meyve çeşitlerinde de ilke imza attıklarını ifade eden Uslu şunları kaydetti: “Bu kuru meyve türlerinde ambalaj şeklimizi değiştirdik, geliştirdik. Ürünleri o şekilde sunduk. Bunun yanı sıra bizim en çok sattığımız ürünlerin başında keçiboynuzu, iğde, vişne kurusu, erik kurusu, hurma çeşitleri gelmektedir. Hurma çeşitleri kayısı, hünnap bu gibi ürenleri tüketicinin isteğine bağlı olarak 300 gramdan 12 kilograma kadar ambalajlarla tüketiciye sunuyoruz.”
KÖYLÜOĞLU ÜRÜNÜ KENDİSİ HAZIRLIYOR
Ramazan ayından yaklaşık 45 gün önce kuru meyve çeşitleriyle ilgili hummalı hazırlıkların başladığını aktaran Uslu şöyle konuştu: “Ramazan arifesindeyiz. Dolayısıyla şu an iş açısından yoğun zamandayız. Malum olduğu üzere Ramazan ayında kuru meyve çeşitleri başta hurma olmak üzere revaçta olur. Malum hurma dışarıdan ithal geliyor. Biz Köylüoğlu Şirketi olarak hurmayı ham olarak alıyoruz. Bu çok önemli bir noktadır. Hurmayı hammadde olarak aldığımızdan dolayı biz işlenmiş malı alıp satmıyoruz. Köylüoğlu Şirketi kuru meyve işletmesi olduğundan bu çok önemli bir noktadır. Müstahsilden veya dışarıdan gelen ürünün nakliyecisi, ambalajcısı, işçisi var. 99 tane malzeme masrafı var. Burada Türkiye kazanıyor. Mesela bizim yaptığımız işte diğer arkadaşlardan farkımız, dışarıdan ithal olarak aldığımız malı dahi kendimiz işliyoruz. İşlenmiş mal almıyoruz. Bir kolinin parası, ambalaj, naylon parası, işçinin parası Türkiye de kalıyor. Ama biraz zorlanıyoruz. Çünkü Türkiye olarak komşu ülkelere göre masrafımız çok. Biz bunun için mücadele vererek, Allah’ın izniyle çok şükür bayrağı önde götürüyoruz.”
TİCARETİN ÖZÜ DÜRÜSTLÜK, AHLAK, KANAAT, MÜŞTERİYE HİZMETTİR
Bahattin Uslu, Köylüoğlu Limitet Şirketi olarak yeni tesislerinde, çağın gereklerine uygun üretimi sağlayıp, işlerini en iyi şekilde yapmak olduğunu vurguladı. Uslu şunları söyledi: “Benim buradan götüreceğim bir şey yok. Bu tesis bayrağı devir edeceğimiz gençlerimize, vatanımıza, milletimize hayırlı olsun. Yeri geldi bu yeni tesisimizde kazma kürek çalıştık. Ben bu işe çok şükür pazarcılıktan geldim. Hedefimde olan memleketimize bizlere layık bir fabrikayı, tesisi çocuklarıma devrediyorum. İnşallah onlarda bizden bu hizmeti alıp devam ettirirler. Ne var ki ticaretimizde olması gereken en önemli şeyler; Dürüstlük, güzel ahlak, müşteriye hizmet ve kanaat etmektir. Bizim işimizde aslında en önemli şey kanaat etmektir. Ürünlerimizi çok cüzzi karla verdiğimizden İstanbul-Ankara tüccarı bizi tercih ediyor. Neden tercih eder? Tüccar bu ürün yurt dışından nereden geliyor bilmiyor mu? Biliyor ama uğraştığı işe değmeyeceğini de çok iyi biliyor. Biz onlara az bir karla hizmet veriyoruz. Onun için bizi tercih ediyor.”
HEDEFTE İHRACAT VE HAKKIYLA MEYVE KURUTMAK VAR
“Gençlerimiz kendilerini yetiştirirler ve önümüzdeki senelerde bu tesiste inşallah ihracaata yönelirler.” diyen Uslu sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah bir diğer hedefim ihracattır. Çocuklarıma önerim de bu yöndedir. Bizim bölgemizde üretilen erik ve vişne kurusunu eskiden biz müstahsilden alıyorduk. Müstahsil bizim istediğimiz şekilde ürünü kurutamıyor. Onun için biz endüstriyel şekilde kurutmak istiyoruz. İlerleyen günlerde inşallah bu fabrikamızın üzerine güneş enerjisiyle yaş meyveyi kurutmayı planlıyoruz. Mesela bizim Afyon bölgemizde erik çok, bu meyveyi hakkıyla tam olarak kuratamıyoruz. Ben acıyorum bizim dövizimiz gidiyor. Buna üzülüyorum fakat inşallah önümüzdeki senelerde bu hizmeti burada vermek istiyorum.”
KÖYLÜOĞLU’NUN ÖZÜNDE KEÇİBOYNUZU VAR
Köylüoğlu Şirketi olarak esas mayalarının keçiboynuzu olduğunu belirterek hazırladıkları kuru meyve çeşitlerini anlatan Uslu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben bizzat dağlardan keçiboynuzunu müstahsilden ve köylerden toplardım. Mesela Antalya’lı tüccara nasip olmamış Türkiye’de keçiboynuzu ticareti en çok bize nasip olmuştur. Çünkü tüketiciye ve tüccara göre hizmet ediyoruz. Bu nedenle tüccar bizi tercih ediyor. Adı bizde saklı olan bir ürün var ki onda Allah’ın izniyle Türkiye’de bir numarayız. En az 70 ilimizde bizim ürünlerimiz satılmaktadır. Çeşit olarak; Keçiboynuzu, iğde, hurma çeşitleri, üzüm kurusu, kayısı kurusu, erik kurusu, vişne kurusu, dut kurusudur.”
AFYON’A HAS ÖZLENEN KALİTELİ VİŞNE KURUSU ÜRETİLECEK
Afyonkarahisar’a mahsus olarak geçmiş yıllarda vişne kurusunun satışını çok yaptıklar ını dile getiren Uslu, “Afyonumuza mahsus olarak geçmiş yıllarda vişne kurusunu çok sattık. Ama vişne kurusunun zamanla tüketimi azaldı. Neden azaldı denilirse, köylüden kaliteli vişne ürünü alamadığımız için azaldı. İnşallah biz önümüzdeki senelerde bunun yani vişne meyvesinin şoklamasını yaparak kendimiz kurutma şeklinde inşallah dönüştüreceğiz. Afyonumuzun da en çok vişnesi, erik kurusu para etmiş olacak. Üretici de kazanmış olacak. Kuru meyve çeşitleri en büyük lif kaynağıdır. Düzenli tüketimi sağlık açısından çok önem taşımaktadır. Bizim sattığımız ürünlerin hepsinin ayrı şifaları ve faydaları vardır. Bunlar dedelerimizin yediği ürünlerdir. İnsanlar her gün en az birer ikişer kayısı kurusu, üzüm kurusu, erik kurusu tüketmelidir. Çünkü bunlar en çok lif kaynaklı meyvelerdir. Tabii diğer meyve kuruları da yani keçiboynuzu, iğde v.d. Tüm bunların vücudumuza sayısız faydaları vardır. Çünkü yüzde yüz doğal ve hiçbir işlem görmedikleri için faydalıdırlar. Yapılan işler; Eleme, yıkama ve seçmedir. Ürünlerimizin hiçbirinde katkı maddesi yoktur.” dedi.